Riazor Günlükleri #2
Tarih: 29 Ekim 2023
Maç: Deportivo La Coruna 🆚 Gimnastic Tarragona
Hafta: 10
Skor: 1-0
Gol: Pablo Martinez (70')
Celta Vigo maçındaki kötü ve kalitesiz futbol eşimi rahatsız etti. O nedenle kendisi bu sefer maça gelmedi. Ben de sezonun devamında sık sık tekrarlanacağı gibi tek başıma stadın yolunu tuttum.
Yine 30 euro'luk biletlerden satın aldım. Tabi ki görüş açısı daha iyi ama bundan sonra daha ucuza kale arkasına geçebilirim. Ne de olsa buraların kale arkasında da rahat maç izlemeniz mümkün. Tamamen tutkulu taraftarlara ayrılmış yerler değil.
Deportivo, Celta yenilgisinden sonraki iki karşılaşmasını deplasmanda oynadı ve dört puan aldı. Çıkışı devam ettirmek için ideal bir hafta.
Bu arada 29 Ekim, Riazor tarihinde oynanan ilk maçın günüymüş. 1944 yılında Valencia karşılaşması ile kapılarını ilk kez açmış. Al sana; bir Los Turcos bahanesi daha...
Gimnastic, 9 maçta topladığı 18 puanla grubun lideri olarak Riazor'a geldi.
Celta maçı için stadyuma, plajdan çıkıp gelmiştik. Yine ekim ayındaydı ve hava çok iyiydi. Fakat bir anda Atlantik havası değişti. Bundan sonra maçlara atkı ve bere ile gitmek lazım...
Celta Vigo maçının olumsuz sonucu camiayı biraz etkilemiş. Maça 20 bin taraftar geldi. Bir 3.Lig maçı için az değil ama Deportivo için az...
Kale arkasında yer alan Riazor Blues grubu maçtan önde dev bir pankart açtı. Üzerinde "Imposible entender a nosa locura (Deliliğimizi anlamak imkansız)" yazıyor.
Maçtan önce kafamda, yanımdaki koltuklarda benimle konuşan ve Türk olduğumu öğrenince ekstra alaka gösteren Deportivolu sahneleri kuruyordum ama yanıma iki genç Alman düştü. Almancam, İspanyolcam'dan daha iyi olmasına rağmen hiç muhabbete girmedim. Fakat belli ki çocuklarla aynı kafadaydık. Onlar canlı skor uygulamalarından devamlı Bundesliga maçlarına, ben de Süper Lig’e bakıyordum.
Yine az pozisyonlu, düşük kalite bir 90 dakika. Gimnastic, neden lider olduğunu kanıtladı. Çok sağlam takım. Özellikle ilk yarıda ceza sahasına hiç sokmadılar. Takımın 10 numarası Andy'i beğendim, çok yokladı. Adam da eksiltiyor. Özellikle ilk yarıda çok zorladı. Atletico altyapısından yetişmiş...
İlk yarıda Gimnastic'in bir golü verilmedi. Artık faul mü ofsayt mı çözemedim. Bu kademede VAR olmadığı için memnunum. Gol verilmedi ve maç hemen başladı. Yine de bence temiz goldü.
Deportivo'nun üst üste üç pas bile yapamadığı bir gün daha. Oyun çok sıkıştı. Konuk takım skoru korumaya ve tıpkı Celta gibi fırsat aramaya öncelik verdi. İstediğini de alıyordu. Deportivo ise ne tempo yapabildi ne de kalite koyabildi. Kalite ve yaratıcı oyuncu eksikliği gözüküyor.
İlk 11'de 25 yaş altı sadece iki oyuncusu vardı Depor'un. Onlardan biri de savunmada oynayan Alberto Cuadros'du. O gün farkında değildim ama Cuadros'un Depor'daki son maçıymış. Devre arasında bir alt lig takımlarından Hercules'e gönderildi. Kadronun ne kadar dar olduğunun göstergesi.
Kadro o kadar dar ki; sadece üç oyuncu değiştirebildi takım. Üçü de golden sonra...
İkinci yarıda Deportivo daha çok istedi. Sağ bek Paris'i çok beğendim. En sevdiğim bek tipi. Çalışkan, tempolu. Celta maçında Ximo da fena değildi. Fakat Paris tempolu oyuncu, bu da şu an takımın en büyük ihtiyacı... Ayrıca, maçın sonlarında rakibin de kırmızı kart görmesini sağladı.
Celta Vigo maçında en beğendiğim oyuncu olan Pablo Martinez, beni yanıltmadı. Yine müthiş bir maç oynadı. Üstelik maçın tek golünü attı. Bu, onun Riazor'daki ilk golüymüş. Maçtan sonra yerel basın peşinden koştu. 2-3 gün devamlı onunla ilgii haberler çıktı.
Takımın en kariyerli oyuncusu Lucas Perez'in gol orucu devam ediyor. Bu sezon henüz golü yok. Yine de takım onun sol ayağına bakıyor. Golün asisti, onun kornerinden geldi.
Galibiyete rağmen durum parlak değil. Çıkan sonucun ardından liderlik el değiştirdi. Celta Vigo'nun B takımı liderliğe oturdu. Son üç maçta yedi puan toplayan Deportivo ise 13.basamaktan, 11. sıraya tırmanabildi.
Buna rağmen maçı ardından yerel basın havaya girdi. Hafta içinde anketler yapıldı ve "Bu takım bu sene çıkar mı?" diye sorulmaya başlandı. Henüz çok erken sanki…